Dün 7 Kasım'dı. Bugün hali ile 8 Kasım. Yazdan kalma havası ve bol güneşi ile "pastırma yazı"na münhasır özel bir sonbahar günü. Geçen yıl ve ondan önceki yılın 7 Kasım'ını soğukla 2006 yılının 7 Kasım'ı yine böyle sıcak ve güneşli bir günün sabahı ile "günaydın" demişti, dünyamıza. Ondan önce de 2004 ve 2001 yılının 8 Kasım'ında yağmur yağmıştı ve çoğu Adapazarılı depremin korkusunu ve sonrasının telaşlı günlerini yaşamakta idi. Hala insanlarımız "prefabrik konutlar"da oturuyor ve çocuklarımız "prefabrik okullar"da ders görüyorlardı. Bu 1943 ve 1967 Depremi'nde "çadır konutlar" ve "çadır okullar" olarak yaşanmış. Her iki depremin 1999 Depremi'nden farkı "çadır konutlar" ve "çadır okullar" benzeri "prefabrik konutlar" ile "prefabrik okullar" olmuş. Gerisi hepsi aynı. Ne varsa yaşanılan ve hissedilen "hepsi aynı". Aslında konumuz "deprem"değil. Ama konumuz için 2001 yılının 7 Kasım'ı ve öncesinin 7 Kasımları "benim için önemli" İnsanın hayatının belli kilometre taşları vardır. Doğumu, büyümesi, okula başlaması, ilk mürveti, mezuniyetleri, tanışıklıklarının özelleri, askerliği, düğünü, damatlığı-gelinliği, balayları, işe başlangıcı, anne-baba oluşu, terfileri, başarıları, hüzünlü-sevinçli farklı günleri ve malumunuz yaşamının sonu. Daha dün gibi ilkokulu, ortaokulu ve liseyi bitirişim. "Gazeteciliğimin acemiliği", Adapazarı Belediyesi'ne "ilk başladığım gün", Bilecik 9.Alay'da "askerliğimin ilk günü", "Eşim Kezban ile tanıştığım" 5 Eylül 1987 daha inanın dün gibi. Daha dün gibi Çaybaşı Yeniköy Belediyesi'ne "işbaşım", Yuvalıdere Belediyesi'ne "fen memuru oluşum", Kaynarca Özel İdaresi'ne "müdürlüğüm" ve Sapanca Kaymakamlığı'nda çalıştığım günlerdeki "hevesim", "heyecanım" ve "azmimle geçen sıkıntılarım". Daha dün gibi, Yenihaber'de köşe "yazarlığımın ilk yazısını teslim edişim", iki kitabımın basılışının hazzı ve heyecanını "yaşadığım o müthiş iki gece" ve yazılarımın dergilerde yayınlanışının çalışmalarıma kattığı "kararlılık" ve "en güzelini yapma arzusu" ile tanışmam. Daha dün gibi, evlendiğim gün. Her günü ilk günü kadar mutlu. Yaşadığım; her günü ilk günü kadar "saygı", "samimiyet" ve "sadakat" dolu bir evlilik. …ve böyle bir evliliğin kazandırdığı "babalık" duygusunu yaşadığım "baba olduğum 7 Kasım 1991"; daha dün gibi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e "hükümeti kurma görevi vermişti" o gün. Bir gün öncede Meclis'te olaylı bir yemin töreni yaşanmıştı. Hakkâri Çukurca'da bir askeri helikopter düşmüş bir subay ve bir er şehit olmuştu. 2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Yazar Orhan Pamuk "Sessiz Ev" isimli romanı ile Fransa'da "La de Couverte" Ödülü'nü kazanmıştı ve Sovyetler Birliği'nde "Glasnost"un ayak sesi "1917 Devrimi'nin yıldönümü ilk kez resmi olarak kutlanmamıştı; Oğlum Metin'in doğduğu gün. İki gün sonrasında da "Dağılmakta olan SSCB'ye bağlı eyaletlerden bağımsızlığını 18 Ekim 1991'de ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülke Türkiye'nin olduğu ilan edilmişti"; dünyaya. Aynı doğum gününü paylaştıkları arasında Radyumun kâşifi, Nobel Fizik ve Kimya Ödülü sahibi Polonyalı Marie Curie, bir başka Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Fransız Yazar Albert Camus, Karadenizli Laz Rock Şarkıcısı Kazım Koyuncu, Türk Mizah Yazarı Vedat Özdemiroğlu bulunuyor. Onun doğduğu 7 Kasım günü tarihin önemli olayları da yaşanmış. 1665 yılında yaşayan en uzun ömürlü gazete The London Gazete ilk kez yayınlanmış; 1916'da Woodrow Wilson, 1972'de Richard Nixon ve 2000'de George W.Bush ABD Başkanı seçilmiş; 1964 yılında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel ömür boyu hapse mahkûm eski cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı affetmiş; 1982 yılında 82 Anayasası için yapılan halk oylaması %91,3 "evet oyu" ile kabul edilmiş; 1986'da Yönetmen Zeki Ökten "Pehlivan" filmi ile Uluslar arası Olimpiyat Komitesi Ödülü'nü kazanmış ve 2003 yılında dünyanın en büyük yüzen kitap fuarı MV Daulus İzmir'in Alsancak Limanı'na gelmiş. Dün Oğlum Metin, 18 yaşını bitirdi. Onun doğduğu senenin ve sonrası yılların gündemi ile onun 18 yaşını bitirdiği bu senenin gündemi "birebir aynı". Aynı olmayan bizim yaşlarımız. Yani "yaşlanıyoruz".