1924 Nüfus Mübadelesi sonrasında başlayan gelişim. Bu gelişimini 1956 yılında "Belediye" olarak sürdüren "Serdivan" 2008 yılında "ilçe" olarak geleceğinin aydınlığını "perçinledi". 1923 Cumhuriyet'in İlanı'nı takip eden ilk yılda başlayan mübadele ile mevcut nüfusunu katlamaya başlayan Serdivan Köyü; daha o yıllarda "cazibe merkezi" haline gelmişti. Yunanistan'dan, Yugoslavya'dan gelen göç nüfusun ilk yerleştirildiği yer olarak dikkat çekmişti. 1944 yılında, İkinci Dünya Savaşı'nın en ağır gün ve şartlarının yaşandığı günlerde bağrında yetişen "incir" ve "kara üzüm" kıtlığın ve ekmek karnesi sıkıntılarının yaşandığı ortamına "bereket katıyor" ve İstanbul'un "yaşanabilirlik realitesi"nin kalitesini destekliyordu. Bu durum o denli ileriye gitti ki; Türk Edebiyatı'nın büyük ustası Faik Baysal ilk romanı olan "Sarduvan"ı okul defterine yazdığı notlarının kurgularını birleştirerek İstanbul'da kitap haline getirdi ve savaş yıllarında İstanbul'a "bereket" ve "yaşanabilirlik realitesi" kazandıran Serdivan Köyü ve cefakar-vefakar insanlarını "vitrine çıkartıyordu". 1950'de başlayan süreçte Serdivan Köyü; Adapazarı'nın "il merkezi" olup "Sakarya" ili adını alması sonrasında ilin ilk belediyelerinden olma hamlesini "tarihinin altın sayfaları"na işliyordu. 1956 yılının 17 Şubat'ında "elektiriksizliği" ve "arnavut kaldırımlı yolları"na inatla gelişmenin ilk merkezlerinden biri olarak "ilk belediyeler" arasına giriyor ve köyün ileri gelenlerinden Mehmet Kaya'nın başkanlığında "şehirleşme" ve "kentlileşme" yolunda ilk adımlarını cesurca atıyordu. İmarlaşma sürecini, içme suyu sorununu ve altyapı problemlerini 1963 yılında tamamlayan "Serdivan" ciddi ve güvenilir yatırımların "cazibe merkezi" haline gelme yolunda emin adımlarını "güvenle atıyordu". Yazlık-kışlık sinemalarının yanı sıra Bahar Gazinosu ve TCDD Lojmanları'nın bünyesinde bulunan "mesire alanı" bugünkü Çark Mesiresi'ni kıskandıracak ilgi ile karşılaşırken, Hıdırellez günlerinin merkezi oluyordu. Vagon Fabrikası sınırları içinde olmamasına rağmen nüfusuna katkıda bulunuyor ve 1980 öncesi yıllarda 16 binleri zorlar hale getiriyordu. "Bahar Gazinosu" ile başlayan eğlence dünyası "Hovarda Değirmeni", "Tuna Gazinosu" ile Çark Mesiresi'ne varıyordu. 1980 sonrasında "Çark Mesiresi"nin kazandırdığı hareketlilik ile mobilya sektörü"nün kalesi ve yatırım merkezi olmayı başaran Serdivan bugün 40 bine yaklaşan nüfusu ile yarının "güvenilir yatırım cenneti" olma yoluna "ilçe merkezi" olarak devam etmeye başladı. Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ile önemli bir ivme kaydederek "Gelecek Aydınlık" sloganını gelişim parolası olarak rehberlenen Serdivan 2015 yılında bakın nasıl olacak. Serdivan; "Uluslararası Yamaç Paraşütü Festivali" ile kazandığı uluslaraarası standardını "Mübadil Kentler Birliği"ni kurarak dahada artırırken her yıl düzenleyeceği "Mübadiller Olimpiyadı" ile kıtalararası köprülerin "ilk adım"larını atacaktır. Kabına sığmayan ve 1924'de "Genç Cumhuriyet" ile gelişme ve büyüme mücadelesini başlatan Serdivan önümüzdeki yıllarda hemen ve gecikmeksizin Yunanistan'ın Drama, Kavala, Serez, İskeçe, Selanik, Gümülcine, Girit, Yanya, Florina kentleri başta olmak üzere Türkiye'den tabii ki öncelikle kendisi olmak üzere mübadil nüfusa sahip ilçelerimizden Akhisar, Bafra, Terme, Aksaray'ın Güzelyurt, Ayvalık ve diğer adını sayamadığımız ilçeler ile biraraya gelerek "Mübadil Kentler Birliği"ni kurmalı ve bu birliğin ilk meyvesi olacak olan ve her yıl uluslar arası amatör sporcuların katılacağı başta futbol, basketbol, voleybol, yüzme, güreş ve binicilik müsabakalarını bünyesinde bulunduracak "Mübadiller Olimpiyadı" ile kıtalararası köprülerin "ilk adım"larını atmalıdır. "Lozan Mübadilleri Vakfı" ile işbirliği yaparak "Uluslararası Serdivan Mübadele Türküleri ve Folklor Festivali" düzenlenebilir. Eminim ki; bütün bu organizasyonlar ilçe merkezi ve bağlısı köylerin ekonomilerini ve yaşantılarını değiştirmeye ve sorunlarının çözümünü getirecektir. Değil mi ki; amaç "sorunsuz, ekonomik güce sahip ve uluslar arası arenada aktör olmak" gerekliliği bundan sonraki yaşamda aranır özellik, çözümün kapısı da bu tür organizasyonlar olarak gözlenmektedir. Bu görev "önemlidir" ve "elzemdir". Gelişme kültürle, eğitimle ve işbirliği ile başlar. Ortak tarih ve kültür bilincine sahip insanların bir araya gelerek oluşturacağı "sivil toplum oluşumları" gelişmenin önünü açacaktır. "Uluslararası Serdivan-Esentepe Şiir Geceleri" en az "Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları" kadar güçlü bir ivme kazanacaktır. "Uluslararası Serdivan-Beşköprü Mimari Ödülü" bir "Ağahan Mimari Ödülü" kadar yaygın hale getirilecek organizasyonlar olarak "Serdivan'ı 2015 yılına kadar "Dünya Kenti" haline getirmeye yetecektir". Genç Serdivan ilçesi bunu Kurucu "Kaymakamı Fahri Keser" ve dinamik "Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu" ile yakalayabilecek deneyim, bilgi ve "bu yolda idarecilerini destekleyecek ideal bir nüfusa sahip". Ben; bu satırların yazarı Serdivanlı olarak her zaman Serdivan adına çalışmalarda olduğu gibi halkını tanıyan, çevresini ve yaşadığı beldesinin ihtiyacını, öncelikli gereklilikleri bilen bir birey düşüncesi ile bu konuda adıma düşebilecek bütün görevleri "zaman mevhumu olmaksızın üstlenmeye hazırım". Bu yazı ilk adım olsun isterim. Ne dersiniz, denemeye değmez mi?